Kocaeli’nde Havalimanı Var mı? Evet… Ama Uçamıyoruz: Cengiz Topel’in Rahatsız Edici Gerçeği
Hazır olun: “Kocaeli’nde havalimanı var mı?” sorusuna cevabım sadece “Evet” değil. Evet, var; adı Cengiz Topel Havalimanı. Ama asıl mesele, uçağa binebiliyor muyuz? Sanayiyle Türkiye’nin kalbini pompalayan bu kentte bir havalimanının, takvime bakınca çoğu gün fiilen sessiz kalması kabul edilebilir mi? Bu yazı, tam da bu konfor bozucu sorunun peşinde. :contentReference[oaicite:0]{index=0}
“Var” Dediğimiz Havalimanı: Askerî-Sivil Statü, Sivil Uçuşsuz Takvim
Cengiz Topel, resmen askerî–sivil ortak kullanımlı bir meydan. Kâğıt üzerinde kapı açık; pratikte ise 2025 takviminde düzenli tarifeli uçuş görünmüyor. 2024’te de tablo ağırlıkla eğitim, özel, kamu ve acil uçuşlarla sınırlıydı. Bu ne anlama geliyor? Başlığın cevabı teknik olarak “evet”, yolcunun deneyimi açısından ise çoğu gün “hayır.” :contentReference[oaicite:1]{index=1}
“Hiç mi tarifeli uçuş olmadı?” Oldu: 2024 yazında Trabzon hattı kısa süreliğine denendi; haftada bir gün ve sadece yedi hafta. Sonra yine sessizlik… Böylesi kırpılmış planlama, talebin nabzını mı tutuyor, yoksa talebi baştan mı boğuyor? :contentReference[oaicite:2]{index=2}
Sanayinin Başkentinde Hava Erişimi Niçin Bu Kadar Kırılgan?
Kocaeli, otomotivden kimyaya, metalden lojistiğe kadar Türkiye ekonomisinin ağır sıkletidir: ülke aracının neredeyse yarısı burada üretilir; büyük firma yoğunluğu ve kişi başı GSYH’de ülke liderliği ortadadır. Böyle bir kentte havayolu erişiminin “arada bir açılan pencere”ye dönüşmesi, yalnızca ulaştırma değil, bölgesel rekabetçilik meselesidir. :contentReference[oaicite:3]{index=3}
Havalimanı sayfası var, pist var, terminal var; ama sürdürülebilir hat yönetimi yok. Yolcunun gözünde “mevcut ama yok” ikilemi, stratejinin tutarsızlığına işaret ediyor. Üstelik 2024’te açıklanan sayılar, meydanın yıl genelinde yalnızca birkaç bin yolcu ağırladığını gösteriyor. Bu kadar düşük hacim, “kısır döngü”nün hem nedeni hem sonucu değil mi? :contentReference[oaicite:4]{index=4}
İroni: Kocaeli Yolcusu Komşu Şehre Taşınıyor
Pratikte Kocaelilinin bavulu, çoğu zaman Sabiha Gökçen’e gidiyor. Öyle ki belediyenin 250 numaralı otobüs hattı, İzmit Otogar’dan doğrudan Sabiha Gökçen’e çalışıyor. Kentin gerçek havalimanı, sınırın ötesindeki bir meydan gibi… Bu, planlamanın açık itirafı değil de nedir? :contentReference[oaicite:5]{index=5}
Zayıf Halka: Talep mi Yok, Strateji mi?
“Talep yok” bahanesi kolaydır; ama talep, tahsis edilen kapasite, hat istikrarı ve bağlantı tasarımı ile birlikte oluşur. Haftada bir, yedi hafta gibi “sembolik” denemeler talep yaratmaz; güven vermez. Üstelik 2025’e girerken hâlâ tarifeli plan yoksa, ortada kurumsal irade eksikliği var demektir. Bu meydanın kaderi belirginleşmedikçe, yolcu davranışı kalıcı biçimde komşu havalimanına akar. :contentReference[oaicite:6]{index=6}
Çözüm Önerileri: “Uçuş”u Proje Olmaktan Çıkarıp Hizmete Dönüştürmek
1) Omurga Hatlar: Ankara, İzmir ve Trabzon gibi hem iş hem akraba-bağı olan üç omurga hat, en az bir yıl kesintisiz ve öngörülebilir frekansla denenmeli. “Sezonluk heves” değil, “alışkanlık” yaratacak takvim şart.
2) Sanayi Senkronu: OSB’ler, limanlar ve tedarik zinciri saatleriyle uyumlu kalkış/varış blokları kurgulanmalı. İş seyahati penceresi, sabah erken–akşam geç çift dalga mantığıyla planlanmalı.
3) Entegre Ulaşım: Hızlı otobüs ve raylı bağlantılarla Cengiz Topel’in ilk–son kilometresi hızlandırılmalı; Sabiha Gökçen’e koşan otobüsün benzeri “havaalanı ekspresi” bu kez Cengiz Topel’e akmalı.
4) Yönetişim Modeli: DHMİ–belediye–sanayi odası–taşıyıcı ortaklığıyla, risk paylaşımı ve pazarlama bütçesi kurumsallaştırılmalı. Uçuş başına teşvik, koltuk garantisi değil, talep garantisi mantığıyla yeniden tasarlanmalı.
Gerilimli Sonuç: “Var” Demek Yetmiyor, Uçurmak Gerek
Bu kentin sorunu pistin varlığı değil; iradenin istikrarı. Havalimanı siyasetle açılıp kapanan bir vitrin mi olacak, yoksa sanayinin hızına yakışan kalıcı bir altyapı mı? Bugün gördüğümüz tablo, ikincisinden uzak. “Kocaeli’nde havalimanı var mı?” sorusuna dürüst yanıt: Var ama çoğu gün yolcu için yok. :contentReference[oaicite:7]{index=7}
Provokatif Sorular: Neden yılda binlerce iş seyahatini komşu şehre ihraç ediyoruz? Talep yaratmak belediyenin ve sanayi odalarının ortak görevi değil mi? Haftalık bir seferle alışkanlık kurulabileceğine gerçekten inanıyor muyuz? OSB’lere kadar uzanan hızlı ring olsaydı, Cengiz Topel’in kaderi değişir miydi?
Topluluğa Çağrı: Sizce ilk omurga hat hangisi olmalı? Sabiha Gökçen’e bağımlılığı azaltmak için hangi somut adımlar öncelikli? Kentin sanayicisi, öğrencisi, sağlık yolcusu olarak deneyiminizi ve önerinizi paylaşın; Kocaeli’nin gökyüzünü birlikte geri alalım.